“`html
Suriye Geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın BM Genel Kurulu’ndaki Önemli Adımı
Suriye’nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Şara için New York’taki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, tarihi bir anlama sahip oldu. Bu toplantı, 1967 yılından bu yana Suriye’yi cumhurbaşkanı düzeyinde temsil eden ilk lider olma unvanını Şara’ya kazandırdı.
Uzun yıllar Esad Ailesi’nin demir yumruğu altında acı çeken Suriye, ABD ile gergin ilişkiler yaşamıştı. Bu süre zarfında Beşar Esad’ın otoriter hükümeti New York’ta genellikle dışişleri bakanları tarafından temsil ediliyordu.
Büyük Bir Kariyer Sıçraması
Hayal edilen bir senaryo gerçekleşti; Esad rejiminin 2024’te sona ermesi ve 14 yıllık iç savaşın bitmesiyle, Suriye’nin uluslararası ilişkilerinde yeni bir dönem başladı. Bu değişiklikte, daha önce ABD’nin terör listesinde olduğu bilinen İslamcı Heyet Tahrir Şam’ın (HTŞ) lideri Ahmed Şara’nın rolü büyüktü.
Gerçek adı Ahmed Şara olan Şara, “Ebu Muhammed el Colani” kod ismiyle tanınmaktaydı. Esad’ın rejimi devrildikten sonra, gerçek adını kullanmaya başlamış ve Suriye’nin geçiş dönemi cumhurbaşkanı olarak ilan edilmiştir.

BM üyesi ülkelerin temsilcileri, Suriye geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın konuşmasını dikkatle dinledi. Fotoğraf: Valery Sharifulin/ZUMA Press/IMAGO
Bir anda terör örgütü lideri olarak tanınırken, şimdi BM’de cumhurbaşkanı düzeyinde Suriye’yi temsil eden ilk kişi olmuştur. Bu, Şara’nın siyasi kariyeri için büyük bir sıçrama olarak değerlendiriliyor.
Trump’a Göre “Zaferin Mimarı” Erdoğan
Trump yönetimi, Esad rejimini devirmek konusunda asıl anahtarın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu savunuyor. Geçtiğimiz günlerde Beyaz Saray’da Erdoğan’ı ağırlayan ABD Başkanı Donald Trump, Suriye’deki başarının Erdoğan’a ait olduğunu vurguladı.

ABD Başkanı Donald Trump, Suriye’deki eşik başarıların Erdoğan’a atfedildiğini belirtti. Fotoğraf: Evan Vucci/AP Photo/picture alliance
Trump, Erdoğan’a bakarak “Sizin destekçileriniz başarılı oldu. Bu övgüyü siz almalısınız” dedi. Bu sözler, HTŞ’nin Türkiye’nin ‘vekil gücü’ olarak tanımlanmasına da ima eden bir anlam taşıyor.
Şara’nın Başarı Beklentileri Büyük
Artık gözler, Ahmed Şara’nın Suriye’de kalıcı bir istikrar sağlamak için atacağı adımlarda. New York’taki BM Genel Kurulu konuşmasında “Suriye, dünya ulusları arasında hak ettiği yere geri dönüyor” ifadesinde bulundu ve bu sözler uluslararası kamuoyunda ilgi gördü.
Ancak Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’nin (ECFR) Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktörü Julien Barnes-Dacey, Şara’nın ciddi zorluklarla başa çıkmak zorunda olduğunu belirtiyor.
Barnes-Dacey, “Ahmed Şara, somut ilerlemelerin elde edilmesi gerekiyor ve uluslararası desteklerin somut kazanımlara dönüştürülmesi gerektiğinin bilincinde. Hükümetinin ve ülkenin istikrarı, bu ilerlemelere bağlı” şeklinde açıklamada bulundu.
Suriye’nin yeni yönetiminin uluslararası alanda kabul görmesi, Suriye içindeki karmaşa ile tam bir çelişki oluşturuyor. BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında Şara, “İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarının uluslararası destekle çelişki oluşturduğunu” belirtti ve İsrail ile etkileşimin yakın gelecekte normalleşmeyeceğini ifade etti.

Son dönemlerde çoğunluğu azınlık olan bazı bölgelerde meydana gelen şiddet olaylarında binlerce kişi hayatını kaybetti. Fotoğraf: Karam Almasri/REUTERS
Ahmed Şara, konuşmasında azınlık gruplarına yönelik mezhepsel şiddet olaylarına da dikkat çekerek, “Suriye halkının kanıyla lekelenmiş olan herkesin adalete teslim edileceği vaadinde bulundu” ve BM’ye cinayetlerin araştırılması için gerekli izinler verileceğini duyurdu.
Tartışmalı Seçim Süreci Başlıyor
Suriye’de 5 Ekim tarihinde meclis seçimlerinin yapılması planlanıyor. Esad rejiminin devrilmesinin ardından gerçekleşecek bu seçimler aslında Eylül ortasında yapılması öngörülmüştü, ancak ertelendi.
Ahmed Şara, BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında azınlık haklarına saygı duyacak ve Suriye’nin etnik ve dini yapısına hitap eden kapsayıcı bir hükümet kurma sözü verdi. Ancak bazı gözlemciler, bu seçimlerin gerçek anlamda bir demokratik temsiliyet sağlayamayacağına dikkat çekiyor.
Güvenlik kaygıları ve merkezi yönetimin kontrolü dışında kalan bölgelerde bazı gruplar seçimlerden dışlanıyor. Ayrıca, milletvekilleri halk tarafından değil, doğrudan Şara tarafından atanacak. Üçte biri doğrudan atamalarla belirlenecek, geriye kalanlar ise seçim komisyonları tarafından seçim sonuçlarına göre belirlenecek.

Suriye’de geçen yıl Temmuz ayında Esad rejimi altında genel seçimler düzenlenmişti. Fotoğraf: Ymam Al Shaar/REUTERS
Seçim Komisyonu Başkanı Muhammed Taha al Ahmad, yaptığı açıklamada 50 seçim bölgesinde toplam 1578 adayın milletvekilliğine başvurduğunu ve bu adaylar arasında 221 kadının yer aldığını, yani kadınların oranının yüzde 14 olduğunu ifade etti.
Bu seçimlerin Suriye’de siyasi istikrarı sağlayıp sağlamayacağı hala belirsiz. Barnes-Dacey, Şara’nın gücünü merkezileştirme çabasının azınlıklara alan bırakmadığını ifade ediyor.
Finansal Kaynaklara Acil İhtiyaç
Öte yandan, Ahmed Şara, New York’ta yaptığı konuşmada ülkesine yönelik tüm yaptırımların kaldırılmasını talep etti. Suriye’nin artık ‘kriz ihraç eden’ bir ülke değil, ‘fırsatlar ülkesi’ haline geldiğine vurgu yaptı.
2011’de başlayan iç savaş sonrasında uygulanan yaptırımlardan bazıları bu yıl başında Avrupa Birliği (AB) ve ABD tarafından kaldırıldı. Ancak 2019 tarihli Sezar Suriye Sivilleri Koruma Yasası gibi önemli yaptırımlar hala geçerli.

Suriye’ye tüm yaptırımların kaldırılması, ekonomik kalkınmayı teşvik edebilir. Fotoğraf: Mahmoud Hassano/REUTERS
Bu yaptırımlar, Beşar Esad yönetimi ve müttefikleri Rusya ve İran’a karşı hesap verebilirlik sağlamayı hedefliyordu. Yaptırımların kaldırılmasının kalıcı hale gelmesi ise ABD Kongresi’ne bağlı olarak değerlendiriliyor.
Son günlerde Suriye’deki bir mahkeme, yaklaşık 10 ay önce Rusya’ya sığınan Beşar Esad hakkında tutuklama kararı çıkardı. Bu durumun, yaptırımların kaldırılması sürecine yönelik bir adım olup olmadığı net değil ancak Ahmed Şara’nın finansal kaynaklara acil ihtiyacı olduğu aşikar.
ECFR’den Barnes-Dacey, Şara’nın özellikle ABD ile olan ilişkilerinin merkezinde bu yaptırımların kaldırılması hedefinin bulunduğunu belirterek, bunun ülke ekonomisini güçlendirmek için hayati önem taşıdığını ifade etti.
Şara, beklediği uluslararası mali desteğe ulaşabilecek mi? Heinrich Böll Vakfı’nın Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölümünün başkanı Bente Scheller, “Suriye’deki değişim, uluslararası kalkınma yardımındaki krizle çatışıyor” dedi.
Kalkınma Yardımları Kriz İçinde
DW’ye konuşan Alemanya’dan uzman Scheller, Suriye’de gerçek anlamda demokratik değişimi sürdürmek için bir fırsat doğduğunu ancak Almanya’daki kaynakların azalmakta olduğunu belirtti. Scheller, “Kalkınma işbirliği bütçelerinde ciddi kısıtlamalar yaşanmakta ve Suriye için önümüzdeki yıllarda neredeyse hiç finansman kalmayabilir” diye ekledi.
Bu durumunun, Suriye’de demokratik değişimi desteklemeye yönelik bir fırsatı kaçırma riskini barındırdığını vurguladı.
Suriye Halkının Umut Dolu Beklentileri
Arap Görüş Endeksi’nin 18 Eylül 2025 tarihli anketine göre, Suriyelilerin %61’i demokratik bir hükümeti desteklemekte. Bu sonuç, şaşırtıcı değil; neticede halk 2011’deki baş kaldırısının altında yatan demokratik taleplerle hareket etmiş, bu talepler rejim tarafından sert bir şekilde bastırılmıştı ve iç savaşın patlak vermesine yol açtı.

BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasının ardından halk, Şam sokaklarını bayraklarla doldurarak kutlama yaptı. Fotoğraf: Hisam Hac Omer/Anadolu Agency/IMAGO
Öne çıkan bir diğer durum ise, Suriye’de yeni bir umut atmosferinin oluşmuş olması. Ankete katılanların %56’sı, Suriye’nin doğru yolda olduğunu düşünüyor. Ayrıca çoğunluk, “rahat, güvenli, mutlu ve umutlu hissettiğini” ifade ediyor.
Arap Görüş Endeksi yazarları, Suriye’nin bölünme riski, dış müdahaleler, İsrail’in Suriye topraklarına yönelik hava saldırıları ve askerî operasyonlarına rağmen halk arasında artan iyimserliğin önemine dikkat çekmektedir.
“`